Odanizin camindan gordugunuz manzara her
ne kadar belki 10-15 m otedeki apartmanlar dizisinden, ustunde sincaplarin
atlayip zipladigi, dallarinda kuslarin ottugu, karlarin tutundugu, yagmur
damlalarinin suzuldugu iki koca agaca donusse de gunluk gaileler disariyi
gormenizi, gordugunuzle kimi zaman mutlu olmanizi engelleyebiliyor. Halbuki terketmekteki
ilk amaclardan biri camdan disariya baktigimizda gokyuzunu 1m2 bile olmayan bir
alandan gormek degil, ay ve gunesi doya doya seyredebilecegimiz agaclari,
kuslari sincaplari 5-10 m uzaktan sevebileceigimiz bir yere gocmekti. Ama kisa
da olsa bir zaman sonra buna da mi alisiyoruz diye korkarken yagmurlu kapali
bir yeni bahar gununde mahallede kisa bir yuruyuse karar verip ayagini kapidan
disariya atar atmaz hissediyorsun. Baska bir dunyadasin! Huzur hosgeldin diye
fisildiyor ilk adiminda. Kus sesleri duyuyorsun, biraz dinliyorsun ne guzel
sakiyorlar. Baska ses yok! Nasil yani? Sasiriyorsun , araba , korna, cocuk
bagirislari, cocuklarin annelerinin cigliklari nerde? Camdan cama bagiran teyzeler,
sokaklardaki vicik vicik kalabalik, yururken her an kafana saksi, televizyon,
klima ya da 5. kattan atilan cop torbalari dusmesin diye gosterdigin binbir
gayretle engelli kosu yarisinda hissetmiyorsun kendini. Ya da malum semtlerden
birindeysen gaz yemeden eve bir girebilseydim, nereden cikti bu yuruyus olayi
simdi demiyorsun. Birisi seni gunduz vakti sikistirip darp edecek diye
korkmuyorsun. Tramwaydan inip bir kavgaya, silahlarini cekmis birbirine ha
girdi ha girecek insanlara, dar bir sokak arasinda bali cekmis elinde satirla
oturan birine denk gelmiyeyim diye eve kadar nefesin kesilinceye kosmalar geride
kaldi. Abartiyor muyum? Bombalardan bahsetmedim bile! Otoban kenarlarina
yayilmis hergun arabalarin dolmuslarin hizla kaldirimlara cikip insanlari
ezdigi vakalardan bir habermis gibi, cocuklariyla top oynamaya, mangal yakip
o egzoz dumanlari icinde aksam yemeklerini yemeye calisan insanlar yok. Insan yok!
Guzel seylerden bahsedecektim... Evden disariya adimini atiyorsun ve huzur
fisildiyor kulagina ’hosgeldin’. Yuruyorsun evlerin arasinda, hafif bir
serinlik var, hava sicakligi artik + dereceleri gormus, hafif bir mont atki ve
bere agirlik bile yapmiyor. Ellerin cebinde islik caliyorsun, sonra kuslarin
sesine hakaret diye dusunup sadece dinliyorsun. Allahim bu ne huzur... insanlar
evlerinde, iceride mi? Yoksa gol kenarlarindaki koy evlerine ya da kampa mi
gitmisler cocuklariyla? Kimsecikler yok. Yurumeye devam ediyorsun kuslar hep
otuyor, baska ses yok... yanindan gectigin agacin dallarinda bir kac minik,
yeni baharla henuz dogmus, tipki bebek gibi kendi kucuk, gobisi kocaman kuslar.
Minicikler, civildiyorlar, mutlular… hic gormedigin turler de var aralarinda,
kapkara, dupduru. Kacmiyor senden. Yerde yurumesine devam ediyor. Sen de devam
ediyorsun yol boyu yurumeye. Ana yola cikmadan evlerin arasindan.. birden pat
diye bir ses.. kafani kaldiriyorsun daha buyukce bir kus, sicmis:) nasil yani
onun sesini mi duydum diye sasiriyorsun. Oha deyip gulumseyip devam ediyorsun
yuruyuse, telden azicik uzaklasip. Kucuk bir sincap kosarak karsidan karsiya
geciyor, aa bu da yeni dogmus, benim agactan ziplayip duran sabah gordugum
minik mi acaba bu diye dusunuyorsun? Her yerde sincap olacak degil ya! Bir bilemedin
iki tane vardir. Hayatinda daha once sincap gormemissin! Hafif yagmur
ciselemeye basliyor, ohh bayilirim yagmura, ne de guzel yurumek yagmurda. Sevgilim
, kocam da yanimda olsa diyorsun.. gulumsemen azaliyor , ama onun da kapidan
disari adim attiginda hissedecegi senden daha az huzur degil, hatirliyorsun,
tekrar koca agzin kulaklarina variyor. Kuslarin civiltisina icinden caldigin
islikla eslik ederek eve donuyorsun. Aa basim sisti canim, bu kadar da
otulmesin, ayrica bu evler niye mustakil bunca bahce, aa olmaz bunlar yikilsin, eski zaten hepsi,
kentsel donusum surecinden haberleri yok herhalde, yerine 20 katli kutucuklar yapilsin
hepsi birbiriyle ayni, dikeyde 100m2 satin alip omurleriyle odeyecekleri
betonlar dikilsin, bunca agac da nerden cikti insanlarin manzaralarini
kapatiyor, tez hepsi kesilsin yerine avmler yapilsin, beton dokulsun, kopruler
yollar yapilsin, su ormanin orda tam denizle birlesen yere bir saray yapilsin, oglum da gemiciklerini oralara baglasin diye beyninde konusan, susmayan, doymayan tayyipcikleri def edip evin oldugu sokaga donuyorsun. Kresin bahcesinde
iki buyuk pitircik bir minik pitircikla top oynuyor. Gidip sarsip bagirsaniza
siz nasil cocuksunuz desen, deli diye bakarlar, kosup kacarlar :) keske burada
yeniden cocuk olsam, her evin bahcesindeki zipziplarda saatlerce ziplasam,
okula scooterla gitsem diyorsun… bunca dusunme yeter! haydi bakalim, artik eve
girip camdan seyretme vakti, yeni dogmus sincaplarin daldan dala
ziplayislarini, yagmur damlalarinin dallardan suzuluslerini, gunesin batarken
rengarenk boyadigi gokyuzunu, bulutlari, ve gecenin gec saatlerinde cama gelen
muhtesem dolunayi…
Yasadiginizdan baska bir dunya mumkun!